Yemek Tarifleri ve Gezi Rehberim
Gözüme çarpan tarifleri ve gezi notlarını paylaştığım not defterim

Bebekler için Sebze Püresi

Cuma, Şubat 27, 2009
1 havuç, 1 orta boy patates, bir miktar kabak, bir çorba kaşığı bulgur düdüklü tencereye konur. Yarım bardak su ilave edilir. Yaklaşık 10 dakika pişirilir. Sebzelerin vitamin değerlerinin kaybolmaması için düdüklü tencerede pişirin. Pişen sebzeleri tel süzgeçten geçirin. Bebeğiniz katı gıdaya yeni başlıyor olsa bile belenderdan geçirmeyin. Bu şekilde bebeğiniz taneli gıdaya daha çabuk alışır.

Sebze püresini plastik bardaklara porsiyonlar halinde doldurup derin dondurucuda 6 hafta saklayabilirsiniz. Bebeğinize yedirmeden önce 1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı ilave ediniz. Tuz eklemeyin. Sebze püresini mevsim sebzelerinden hazırlayabilirsiniz. Kabak yerine taze fasulye, brokoli, domates gibi sebzeler koyabilirsiniz.
Read On 0 yorum

Bebekler için Tarhana Corbasi

Cuma, Şubat 27, 2009

İçindekiler
Yoğurt (150 cc) (bir buçuk çay bardağı)
Buğday unu (2 yemek kaşığı)
Değişik sebzeler
1 tatlı kaşığı zeytinyağı

Yapılışı: Malzemenin hepsi az su eklenerek karıştırılıp pişirilir.Ocaktan inmeye yakınaz zeytinyağı eklenir.
Read On 0 yorum

Bebekler için Yogurtlu Sebze Corbasi

Cuma, Şubat 27, 2009

İçindekiler :
1 kepçe yoğurt (125cc)
1 orta boy patates
1 yemek kaşığı buğday veya pirinç
1 tatlı kaşığı zeytinyağı

Yapılışı : Tencereye yoğurt konur az su ile sulandırılırak üzerine herhangi bir sebze doğranır.1 yemek kaşığı tahıl unu zeytinyağıyla pişirilir.
Read On 0 yorum

Bebekler için Ispanak Corbası

Cuma, Şubat 27, 2009

İçindekiler :
2-3 yaprak ıspanak
1 küçük patates
1/4 kabak
1/4 havuç
1 çay kaşığı sıvı yağ
1 su bardağı su

Yapılışı : Sebzeler yıkanır, kabuklu sebzeler soyulur ve doğranır. Küçük bir tencerede kaynamakta olan suya salınır. Su, sebzelerin üzerini örtecek kadar olmalıdır. Ateş kısılır, sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirilir. Pişmiş sebzeler ezilerek süzgeçten geçirilir, 1 çay kaşığı yağ eklenir.Not: Patates yerine 1 tatlı kaşığı pirinç veya kırmızı mercimek de eklenebilir
Read On 0 yorum

Bebekler için Sebze Corbası

Cuma, Şubat 27, 2009
İlk haftadan sonra hafta hafta ilaveler yapılarak hazırlanır.3 fincan su, bir tutam tuz, 2 orta boy havuç, 1 orta boy patates 45-50 dakika ağzı kapalı kapta pişirilir.

Düdüklü tencere kullanılıyorsa 1 fincan su ile 10-15 dakika pişirilmesi yeterlidir. Süzgeçten aktarılarak hiç ezmeden sebzelerin suyu bir kaba alınır. 1 çay kaşığı irmik ilave edilerek 5 dakika kaynatılır.Yukarıdaki gibi pişirilir. Havuçlar ve patatesler tamamıyla ezilerek püre şekline getirilir. Bu pürenin içine yine irmik katılarak yukarıdaki şekilde mamanın hazırlanması tamamlanır.3 çay fincanı s, bir tutam tuz, 1 orta boy patates ek olarak 1 çay kaşığı pirinç ve her gün bir yenisi ilave edilmek üzere mevsimlik sebzeler (örneğin ilk gün 3-4 yapraklı maydanoz, ertesi gün bir kaç yaprak ıspanak, ertesi gün bunlara ek olarak 1/4 enginar, ertesi gün 1/4 domates) eklenir. Elde edilen püreye yine 1 çay kaşığı irmik ilave edilerek 5 dakika pişirilir.Yukarıdaki şekilde hazırlanan püreye 1 çay kaşığı tereyağı katılır.
Read On 0 yorum

Bledi meri

Cuma, Şubat 27, 2009

Malzemeler

4 cl domates suyu
4 cl vodka
İki Tatlı Kaşığı Limon Suyu
Biraz karabiber
Birazı tuz
Tabasko (Acıso)

Hazırlanışı

Kokteyl Bardağına Malzemelerin Hepsini Koyup
Buz ve Nane Yaprağı vs Servis Yapın.
Read On 0 yorum

Gin Fizz (Cinfiz)

Cuma, Şubat 27, 2009

Malzemeler
Küp buz,
2 ölçü cin,
1 ölçü limon suyu,
1 çay kaşığı pudra şekeri,
5 ölçü soğutulmuş soda.
Yapılışı:
Shaker'ı yarısına kadar buzla doldurun.
Üstüne cin, pudra şekeri ve limon ekleyin.
Çok iyi çalkalayın. (Mümkünse blender kullanın).
Bardağa buzları ile birlikte boşaltın.
Üstüne soğutulmuş sodayı ekleyin ve bir karıştırıcı ile servis edin
Read On 0 yorum

Sex On The Beach

Cuma, Şubat 27, 2009

6 cl Portakal Suyu
2 cl Votka
2 cl Archers
4 cl Teguila
2 Damla Granedin

Yapılışı
Bu Malzemeleri Karıştırdıktan Sonra Tranş Portakal Ve Kiraz Kullanınız
Read On 0 yorum

MOHİTO

Cuma, Şubat 27, 2009

• İki çay kaşığı şeker
• Yarım limonun suyu (yeşil renkli misket limonu olursa daha iyi)
• Birkaç taze nane yaprağı
• Bir ölçek rom
• Soda

Yapılışı:
Nane yapraklarının yarısını ve şekeri bardağa koyun.
Kaşığın ucuyla nanenin suyu çıkıncaya kadar ezin.
Bardağa limon suyunu ilave edin, şekerli naneyle karıştırın.
Tepeleme kırık buzla doldurup romu ekleyin, karıştırma çubuğuyla karıştırın.
Son olarak bardağı sodayla tamamlayın ve kalan nane yapraklarıyla süsleyerek servis edin.
Read On 0 yorum

Campari

Cuma, Şubat 27, 2009

Campari ilk defa 1932 yılında İtalya'da piyasaya sunulmuş olup,
bugün tam 190 ülkede satılan ve tüm dünyada bilinen kendine özgü bir içkidir.
Alkol ve bitkinin karışımını içeren gizli bir formülden oluşan
Campari kendine has keskin bir tada ve çok hoş kırmızı renge sahiptir.

Kampari Sek Buzlu İçildiği Gibi
Farklı Meyva Suları'ile de İçilebilmektedir
Örnek
Kampari Portakal
Kampari Soda
Kampari Sprite
Read On 0 yorum

B-52 KOYTEYL TARİFİ

Cuma, Şubat 27, 2009

B-52 Kokteyl Tarifi
Malzameler
*Shot bardak

*Kahlua
*Baileys
*Cointreau
(yada başka bir portakal likörü)

*Pipet
*Çakmak
*Kaşık

Hazırlanışı:
Sırasıyla Kahlua Baileys ve Likör kaşık ile
Shot bardağına Kaşıkla eşit Şekilde Yavaş Yavaş konulur.
Kaşıkla koymamızın sebebi renklerinin ve kıvamının birbirine karışmaması.
En Son Kuantro Daha sonra çakmak ile üst kısmını yakıp servis edebiliriz.
Pipetle yanar haldeyken bir çekişte hüüüp diye içilir.

Not:
Mide de ağır bir yanma hissi hissetdirdiğinden dolayı bir bombardıman uçağından esinlenerek bu isim verilmiştir.
Read On 0 yorum

LEBENİYE (YOGURTLU DÖVME)

Çarşamba, Şubat 18, 2009

LEBENİYE

MALZEMELER: 1 su bardagı kaynamış aşurelik bugday * yogurt * tuz *1 diş sarımsak * zeytin yagı * kırmızı pul biber * nane

YAPILIŞI: Kaynamış pişmiş bugdayları bir kaseye koyun üzerine 1 diş sarımsagı rendeleyin , yogurdu döküp karıştırın . Bir tavada zeytin yagını ısıtıp içine nane ve pul biberi koyup karıştırın ve çorbanın üzerine dökün .Servise hazır . Afiyet olsun

Read On 0 yorum

MIHLAMA - KUYMAK

Çarşamba, Şubat 18, 2009


MIHLAMA ( KUYMAK)

MALZEMELERİ: 1 su bardagi misir unu
200 gr tel peynir ( mıhlamalık peynir karedenizde bulunur )
1 su bardagi sicak su

YAPILIŞ TARİFİ
Tereyagini tencereye koyun. Yag eridikten sonra misir ununu dökerek, tereyagi ile kavurun. Un pembelestiginde, kaynamis sicak suyu ilave ederek suyla bir miktar pismesini saglayin. Katilasmaya baslayinca peyniri ilave ederek, 5 dakika peynir ile pismesini, hafif hafif tahta kasikla malzemenin birbirine karismasini saglayin. Genellikle Peynir tuzlu olur tuz ilave etmeyin. Pistikten sonra servis yapin.

Read On 0 yorum

KIBRIS TATLISI

Çarşamba, Şubat 18, 2009

kibris-tatlisi

MALZEMELERi:

1 çay fincanı hindistan cevizi
1 ” ” şeker
1 ” ” sıvıyağ
1 ” ” dövülmüş ceviz
2 ” ” galeta unu
4 yumurta
vanilya,kabartma tozu


SURUBUICIN:

3 çay fincanı su
2,5 çay fincanı şeker
1 limon kabuğu rendesi
YAPILIŞI;yumurta ve şekeri çırp, hindistan cevizde dahil olmak üzere diğer hamur malzemeleri ilave et 160 derecede 40 dk pişir,şerbetini kaynat kek soğuduktan sonra şerbeti sıcak olarak üstüne dök dilimle servis tabağına al hindistan ceviziyle süsle Afiyet olsun

Read On 0 yorum

FIRINDA MAKARNA

Çarşamba, Şubat 18, 2009

MALZEMELERİ:1 Paket sıfır numara makarna-2 kaşık tereyagı-peyaz peynir-peşamel sos.

beşamel sos yapılışı:2 yemek kaşığı tereyağı-2 yemek kaşığı tepeleme un-2 su bardağı süt
-tuz. Bir tencerede yağı eritin, un ilave edin ve rengi hafif dönene kadar kavurun. Bir yandan çırpma teliyle karıştırarak yavaş yavaş sütü ilave edin. Tuz ekleyin. Kısık ateşte koyulaşıncaya kadar pişirin.
YAPILIŞI:sıfır numara makarna haşlanır ayrı bir kapta beşamal sos hazırlanır makarnalar iyice haşlandıktan sonra beşamal sos beyaz peynir makarna ve tereyağ karıştırılır kare borcama dökülür üzerine rende kaşar konur fırına sürülür üzeri kızarana kadar pişirilir Afiyet olsun Gönderen: Çilem Aktaş

Read On 0 yorum

CEVİZLİ REVANİ

Çarşamba, Şubat 18, 2009

revani

MALZEMELER:1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
3 yumurta
1 su bardağı ceviz
1 su bardağı şeker
2 su bardağı irmik
1 çay kaşığı karbonat
1 su bardağı un
şerbeti için;
4 su bardağı su
4 su bardağı şeker
1/2 limon suyu
YAPILIŞI:şekeri sıvıyağı ve yumurtayı çırp,diğer malzemeleri ilave et 2-3 dk çırp yağlanmış fırın tepsisine dök şerbeti 20-25 dk kaynat şerbeti soğut sıcak revaninin üzerine dök. Not: fırın tepsisini büyük seçerseniz kekin çok kabarmasını önlerseniz daha lezzetli oluyor

Read On 0 yorum

KAYTAZ BÖREGİ

Çarşamba, Şubat 18, 2009

resim-0941

KAYTAZ BÖREGİ

MALZEMELER:30 gr kuru maya
1,5 su bardağı ılık süt
1,5 çay kaşığı toz şeker
2 çorba kaşığı yoğurt
yarım çay bardağı sıvıyağ
aldığı kadar un,tuz
üzeri için;
1 su bardağı sıvıyağ
250 gr kıyma
2 adet soğan
1 yemek kaşığı biber salçası
tuz karabiber
YAPILIŞI:maya ve toz şekeri ılık sütle karıştır,yoğurt sıvıyağve tuzu ekleyip karıştırın,unu ilave edin kulak memesi yumuşaklığında hamur elde edinhamurun mayalanmasını beklemeden bezelere ayırın her bir bezeyi pasta tabağı büyüklüğünde açın üzerini sıvıyağ ıle yağlayın bohça gibi kapatarak bir kare elde edin bütün bezeler bitene kadar aynı işlemi yapın yağlanmış fırın tepsisine dizin üzeri için soğanı kıymayı biber salçasını kavurun tuz ve karabiberi ilave edin hamurların üzerine yayın hamurların mayalanması için 1 saat bekletin 250 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin afiyet olsun

Read On 0 yorum

NOHUTLU MİSKET KÖFTE

Çarşamba, Şubat 18, 2009

misket-kofte

MALZEMELERİ:

  • 1 su bardağı haşlanmış kabuğu soyulmuş nohut
  • 300 gr tavuk eti (gögüs)
  • 3 diş sarımsak
  • 2 adet yumurta
  • 1 çorba kaşığı kıyılmış maydanoz
  • Sıvıyağ (kızartmak için)
  • 5-6 çorba kaşığı galeta unu
  • 1 çay kaşığı kimyon
  • Tuz, karabiber
  • YAPILIŞI:
  • Nohut, tavuk eti (gögüs) ve sarmısağı robotta eziniz.
  • Yumurta, maydanoz, tuz, karabiber ve kimyonu ekleyip yoğurunuz.
  • Aparatif olarak ikram edicekseniz misket şeklinde yuvarlayın ana yemek olarak ikram edicekseniz ceviz büyüklüğünde yuvarlak köfteler hazırlayınız.
  • Köfteleri galeta ununa bulayıp kızgın yağda 2-3 dk. çevirerek kızartınız.
  • Kağıt havlu üzerine alıp fazla yağını çektirin ve sıcak olarak servis yapabilirsiniz
  • Read On 0 yorum

    VİŞNELİ MİFLÖY TATLISI

    Çarşamba, Şubat 18, 2009

    mifloy

    MALZEMELERİ:1 paket milföy hamuru
    tarifine göre hazırlanmış vanilyalı puding(daha koyu kıvam elde edbilmek için sütünü tariften biraz az koyun )
    2,5 su bardağı vişne suyu
    2 yemek kaşığı nişasta
    3-4 yemek kaşığı şeker
    YAPILIŞI:milföy hamurlarını ortadan ikiye kesin fırında hafifi pembeleşene kadar kızartın üzerine vanilyalı puding sürün diğer parça hamuru üzerine koyun onunda üstüne hazırladığınız vişneli sosu sürün yani iki kat arasında vanilyalı puding üzerinde vişneli sosdan olucak şekilde bütün milföy hamurlarına aynı işlemi yapın afiyet olsun
    vişneli sosun hazırlanışı;vişne suyunu nişastayı ve şekeri karıştırıp muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin kapatmadan önce vişne taneleri ilave edin. Afiyet olsun

    Read On 0 yorum

    TOPALAK ÇORBASI

    Çarşamba, Şubat 18, 2009
    corba2
    KÖFTE MALZEMESİ
    1 su bardağı bulgur
    4-5 yemek kaşığı un
    1 yemek kaşığı kuru nane
    1 baş kurusoğan(rendelenecek)
    karabiber,tuz,pulbiber,kimyon
    1 yemek kaşığı salça
    2 yemek kaşığı sıvıyağ
    2 yemek kaşığı kadar kıyma,
    köfte malzemesini iyice yoğurun bir tencerede bir yemek kaşığı tereyağında 1 y.k unu kavurun salçayı kavurun kaynar su ilave edip bir taşım kaynatın içerisine top şeklinde yuvarladığınız köfteleri atın pişmeye yakın haşlanmış nohut ilave edin
    Read On 0 yorum

    TABULE SALATASI

    Çarşamba, Şubat 18, 2009

    tabule-salatasi

    MALZEMELER
    4 demet maydonoz
    1 demet taze nane
    1 kuru soğan (kırmızı soğan da olabilir)
    1-2 diş sarımsak
    1 domates
    dolmalık fıstık
    1 çay bardağı ince bulgur
    nar ekşisi, limon, zeytinyağ, tuz

    YAPILIŞI
    Maydonoz, taze nane, soğan, sarımsak ve domates küçük küçük doğranır. Bulgur sıcak su ile şişirilip demlendirilir ve diğer malzemelere eklenir. Servis tabağına koyulduktan sonra sıvı yağda rengi dönenene kadar kavrulmuş fıstıklarla süslenir. Nar ekşisi, limon, zeytin yağı ve tuz karıştılıp üzerine gezdirilir. Gönderen:Adnan Kanat
    Read On 0 yorum

    MUTEBBEL

    Çarşamba, Şubat 18, 2009

    MALZEMELER: - 1 kg patlıcan
    - 1 kg süzme yoğurt
    - 3 diş sarmısak
    - 1 çay bardağı ceviz
    - 3 yemek kaşığı tereyağı
    - 1 çay kaşığı kırmızı toz biber

    YAPILIŞI:

    Patlıcanı közleyip soyun. İçine dövülmüş sarmısak, kıyılmış çevizi katın. Süzme yoğurtla karıştırın. Tavada tereyagını eritip kırmızı toz biberle karıştırıp kızartın üzerine gezdirin. GÖNDEREN: Adanan Kanat

    Read On 0 yorum

    FALAFEL

    Çarşamba, Şubat 18, 2009

    MALZEMELER
    1 kg bakla
    yarım kg nohut - 1 adet sogan- 1 çay kaşıgı kişniş - 1 çay kaşıgı kimyon
    1 çay kaşıgı kabartma tozu
    3
    yumurta
    2 çay kaşıgı susam
    5 diş sarımsak
    1 demet dereotu
    Tuz,

    TARİFİ
    Bir gece önceden tuzlu suda ıslatılmış bakla ve nohutu diri sekilde süzün.
    Süzülmüs nohut ve baklayı robotta ( ben et makinası ile çekiyorum) robotun ana haznesinde çekin.
    karisimina diger malzemelerin hepsini ilave edip yogurun. Yogurdugunuz karisimdan ceviz büyüklügünde parçalar alıp köfte sekline getirin. Tekrar 15 dk. kadar oda sicakliginda dinlendirin. Falafel`lerinizi 190 °C`de ısıtılmıs fritözde (4 dk.) iyice kızartın

    Read On 0 yorum

    SEBZELİ MAKLUBE

    Çarşamba, Şubat 18, 2009

    MALZEMELERİ: 1 tane kırmızı biber - 1 tane yeşil biber- 2 tane patlıcan - 2 tane kabak - karnıbahar - 2 su bardagı pirinç - 3 su bardagı tavuk suyu

    YAPILIŞI: İlk önce 2 su bardagı pirinci tuzlu sıcak suya koyun. Biberleri , patlıcanı ve kabagı uzunlamasına kesip tuzlayıp kızartın. Karnıbaharlarıda tuzlayıp kızartın. Kızarttıgınız sebzeleri bir kenara koyun. Bir tavaya yagı koyun içine 1 soganın dograyıp rengi sarı oluncaya kadar kızartın üzerine yenibahar , çekilmiş tarçın ve pirinci ekleyin üzerine tavuk suyunu koyup pilavı pişirmeye başlayın. Pilav pişmeye yakın ateşten alın. oval bir çelik kabın ortasına kızarttıgınız karnıbaharları yanlarınada diger sebzeleri sırala dizin içerisine pişirdiginiz pilavı iyice bastırarak koy. Üzerine aliminyum folyo yada yaglı kagıt koyarak düşük derecede 15 dakika pişirin. pirinçler pişince bir servis tabagına ters çevirerek ikram edin. Afiyet olsun Gönderen : Adnan Kanat

    Read On 0 yorum

    SEBZELİ HAMSİLİ MISIR EKMEGİ

    Çarşamba, Şubat 18, 2009


    MALZEMELER :

    *1kg hamsıi * 1demet maydonoz. *1demet taze sogan. *1demet pazı. *2 adet kızartmalık kabak. *2 adet kuru sogan. *yarım kg mısır unu.

    YAPILISI: Hamsiler kılcıkları alınır. Pazı ,taze sogan, maydonoz, kuru sogan, dogranıp kaynamıs suda 5 dakka kaynatılır. Kaynatılan butun malzemeler hamsi de dahıl karıstırılır. Kabak rendelenir tuz karabiber ,1bardak zeytın yagı , mısır ununuda ılave ederek pısırılmeye baslanır. 200 derecedeki fırında üzeri ve altı pişene kadar pişirilir. Servise hazır afiyet olsun
    Read On 0 yorum

    Balık Yemenin Püf Noktaları

    Çarşamba, Şubat 18, 2009

    Bu tavsiyeleri okumadan balık yemeyin ! İşte uzmanından tavsiyeler. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali İşmen : Tuzun, balığın öz sularını akıtıp salamura haline getirdiği için hem lezzetinin hem de besin değerinin kaybolmasına yol açtığını söyledi.

    Prof. Dr. İşmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında tuzlanarak bekletilen balığın lezzetli olacağı yönünde inanç bulunduğunu belirterek, ancak bu inancın yanlış olduğunu bildirdi.

    Tuzun, balığın öz sularını akıtıp salamura haline getirdiğine işaret eden Prof. Dr. İşmen, ”Bu da balığın hem lezzetinin hem de besin değerinin kaybolmasına yol açar. Bu nedenle balık, pişirileceği zaman tuzlanmalıdır” dedi.

    Yağlı balıkların ızgara ve fırında, yağsız balıkların ise kızartma yapılmasının uygun olduğunu anlatan Prof. Dr. İşmen, balığı uzun süre kızartmanın ve çok yüksek ısının protein sindirimini zorlaştırdığını kaydetti.

    -”BALIKTAN SONRA TATLI YENMELİ”-

    Prof. Dr. İşmen, balığın lezzetinin artırılması için kızartmalarda karabiber, buğlamalarda limon, sirke, ızgaralarda ise defne yaprağı kullanılmasını tavsiye ederek, balık yedikten sonra sindirimin daha kolay olması için özellikle helva gibi tatlı yenmesi gerektiğini ifade etti.

    Read On 0 yorum

    Isparta Yöresinden Gazel Böreği

    Çarşamba, Şubat 18, 2009
    4 su bardağı un

    1 su bardağı nişasta
    1.5 su bardağı sıvıyağ veya eritilmiş margarin
    1.5 su bardağı su
    1 yumurta sarısı, tuz

    İç malzemesi:

    250 gram kıyma
    2 patates
    1 soğan
    2 çorba kaşığı margarin
    Yarım demet maydanoz
    Tuz, karabiber

    1. Böreğin iç malzemesini hazırlamak için; soğan ve patatesleri soyup ayrı ayrı rendeleyin. Margarini bir tavada kızdırıp rendelenmiş soğanı pembeleştirin. Patates ve kıymayı ekleyip biraz kavurun. Ateşten alıp ince kıyılmış maydanoz, karabiber ve tuz ekleyerek karıştırın. Soğumaya bırakın.


    2. Hamur yoğurma kabına unu eleyin. Su ve tuz ilave ederek kulak memesi kıvamından biraz daha sert bir hamur yoğurun. Hamuru cevizden büyük parçalara ayırıp bezelerin üzerini nemli bezle örtün. 15 dakika dinlendirin.
    3. Hamur bezelerinin üzerine nişasta serperek oklava ile tepsi büyüklüğünde, ince yufkalar halinde açın. Fırın tepsisisini yağlayıp bir yufkayı yayın. Açtığınız yufkalar büyükse tepsiye kırıştırarak yerleştirin. Yufkanın üzerine eritilmiş margarin gezdirin. Yufkaların yarısını bu şekilde döşeyin. Hazırladığınız iç malzemeyi yayıp kalan yufkaları da aralarına margarin gezdirerek kat kat yayın.
    4. 1 çorba kaşığı eritilmiş margarinle yumurta sarısını çırpıp böreğin üzerine sürün. 15-20 dakika bekletip böreği kareler hahinde kesin. Karelerin iki ucundan tekrar keserek üçgen şekli verin.
    5. Önceden ısıtılmış 180-200 dereceye ayarlı fırında kızarıncaya kadar pişirin. Sıcak olarak servis yapın.

    Read On 0 yorum

    Deniz ürününde en iyi 10 adres

    Çarşamba, Şubat 18, 2009

    Balık dışında kalan, karides, kalamar, ahtapot gibi deniz mahsullerinin en iyi yapıldığı mekanları belirledik. Büyük jürimiz her mekan için bir de yemek önerisinde bulundu.
    Böylece en iyi 10 listesindeki adresleri denemek isterseniz, gittiğinizde ne yiyeceğinizi düşünmek zorunda kalmayacaksınız. Söz konusu deniz ürünleri olunca, listeye İstanbul ve Ege bölgesi kaçınılmaz olarak ağırlığını koydu.


    KALAMAR TAVA / DENİZ RESTORAN
    Birinci Kordon’da 25 yıldır hizmet veren, Yılmaz Çelikkaya ve oğulları Metin, Sabri ve Ercan Çelikkaya’nın sahibi olduğu Deniz Restoran, haftanın 7 günü, 11.00-23.00 arasında açık. Sigara içilebilen salonunda 150, sigarasız salonunda 50, yaz aylarında bahçesinde 180 olmak üzere 380 kişiyi ağırlayabiliyor. Karşıyaka ile Üçkuyular’da da şubesi var. Mönüsünde mevsimine göre her türlü deniz mahsulü bulunuyor. Istakoz söğüş, dil balığı fleto, buğuda larskee gibi spisyellari var. Kalamar tava için ithal kalamar kesinlikle kullanılmıyor. Ege denizi kıyılarındaki özel bölgelerden getirtiliyor. Özel sosunda en az bir gün bekletildikten sonra yüksek ısıda pişiriliyor. Müşterilerin arzusuna göre sosla servis ediliyor. Porsiyonu 12.50 YTL.
    İZMİR / Tel: (232) 464 44 99

    TARAMA / PARK FORA
    1996’dan beri Kuruçeşme Cengiz Topel Parkı içinde hizmet veriyor. İşletmeciliğini Ali Rıza Yılmaz ve Metehan Çulha yapıyor. Aslında balık restoranı ama deniz ürünleri ile hazırlanan soğuk ve sıcak mezeleri, Akdeniz mutfağının örnekleri ile de öne çıkıyor. Kışın 200, yazın terasıyla 300 kişi kapasiteli. Zengin bir şarap ve puro mönüsü var. Listemize giren tarama, balık yumurtasından yapılan bir çeşit soğuk meze. Balık yumurtasının rendelenip ıslatılmış yarım ekmek, limon suyu, sirke, yağ eklenerek karıştırılmasıyla yapılıyor. Bir porsiyonu 15 YTL. Hamsi dolma, Çerkez balığı, torik, uskumru dolma, fırında şarap soslu ahtapot, jumbo ızgara ve soya soslu karides güveç de dikkat çekiyor.
    İSTANBUL / Tel: (212) 265 50 63

    FOÇA LOKMASI / FOÇA FISH GOURMET
    İstanbul Anadolu Yakası’nda, Küçükyalı sahilinde 2 yıldır hizmet veren bir balık restoranı. İşletmeciliğini Seyfettin Taştan ve Nevzat Ekiz yapıyor. Kışın 200, yazın terası ve bahçesiyle 400 kişiye hizmet verebiliyor. Mönüde levrek marin, palamut, torik ve somon balığından lakerda, izmarit salamura, somon füme ve somon pastırma öne çıkıyor. Bizim listemize giren Foça lokması ise levrek balığına sarılmış ahtapot, karides gibi deniz mahsullerinin özel bir sosla fırınlanmasıyla yapılan bir sıcak meze. Porsiyonu 5 YTL. Cem Davran, FB’li Rüştü Rençber ve Kemal Unakıtan bu lezzete bayılıyor. Mekana gelenlerin yüzde 80’i mutlaka bu mezeden yiyor.
    İSTANBUL / Tel: (216) 519 86 86

    DENİZ KESTANESİ / NESOS
    Cunda Adası’nda, denizin kenarında bulunuyor. 1989 yılında açıldı. Sahibi Murat Tekinoğlu. Nesos Restoran’da deniz ürünleri, ot salataları, zeytinyağlı yemekler, spesiyal ara yemekler bulunuyor. Deniz ürünleri 10-12, zeytinyağlı yemekler 5-6, salatalar 5-6 YTL arasında. Deniz kestanesi (karadiken), fener balığı, kabak çiçeği böreği, papalina, bamyalı balık özellikle tavsiye ediliyor. Ayrıca 20 çeşit balık ve 30 çeşit deniz ürününden yapılmış ara sıcaklar var. Deniz kestanesi çiğ servis ediliyor. Kabuğundan çıkarılıyor, zeytinyağı ve limon eklenip masanıza getiriliyor. Porsiyonu 10 YTL. Havyara benzer bir tadı var. Cunda ve çevresinde adalardaki kayalıklardan toplanıyor.
    BALIKESİR / Tel: (266) 327 17 48

    DAMLA SAKIZLI AHTAPOT / BAY NİHAT
    Bay Nihat Lale Restoran da Ayvalık Cunda’da. 2006 yılı mönüsünde damla sakızlı ahtapot, akvodis (kum midyesi), ratika ve fener kavurması en fazla aranan yiyecekler. 1978 yılından bu yana hizmet veriyor. İşletmecisi Ahmet Nihat Ekit. 08.00-01.00 saatleri arasında açık. Deniz ürünlerinin porsiyonu 12, zeytinyağlı mezeler 5 YTL. Balık pazarlığa tabi. Yazın 240, kışın 100 kişiye hizmet veriyor. Damla sakızı soslu ahtapotta kullanılan sakız Midilli’den geliyor. Ahtapotu haşladıktan sonra çok az suyun içinde bir parça tereyağı veya zeytinyağı ile kaynatılıyor. Yavaş yavaş süt ilave ediliyor. Ardından dövülmüş mastika sakızı çay kaşığının ucuyla atılıyor. Süslemede biberiye, defne ve tane kahve kullanılıyor. Porsiyonu 13 YTL. Reçetesi Mehmet Güngör Çolak ve salon şefi Savaş Irlan’a ait.
    BALIKESİR / Tel: (266) 327 17 77

    IZGARA KALAMAR / ÇENGELKÖY İSKELE
    Her gün 12.00-24.00 saatleri arasında hizmet veren, Çengelköy İskelesi`nin hemen yanındaki Çengelköy İskele Restoran, listemize ızgara kalamarıyla girdi. Boğaz manzarasıyla dikkat çeken mekanı Şaban, Osman ve Etval Çolak kardeşler işletiyor. Öne çıkan yemekleri arasında lakerda, ahtapot salatası, karides, kalamar, karides güveç, deniz mahsulleri güveç, jumbo karides var. Kalamar Izgara’nın sırrının ise sosunda olduğunu söylüyor. Izgara balıkta da kullanılan bu sos, soya sosu, tereyağ, sulandırılmış sarmısak ve nişastanın belli oranlarda bir araya getirilmesiyle oluşuyor. Izgara kalamarın porsiyon fiyatı 15 YTL.
    İSTANBUL / Tel: (216) 321 55 05

    HAFİF ACILI KALAMAR / ERGUVAN
    Mehmet Gürs’ün Ortaköy’deki Radisson Otel içine açtığı Erguvan Restoran, yazın sadece teras kısmında hizmet veriyor. Haziran 2006’da hizmete giren mekanı Mehmet Gürs ve İstanbul Yiyecek İçecek İşletmesi birlikte işletiyor. İç mekan 75, teras 150 kişiye servis verebiliyor. Mönüde ana yemekler bölümü ’Balık ve Kabuklular’ ile ’Etler’ olarak iki başlıktan oluşuyor. Balıklar Türkiye denizlerinden günlük, ıstakozlar ABD’den canlı, jumbo karidesler haftada iki kez Tayland’dan uçakla taze geliyor. Listemize giren hafif acılı kalamar, bir salata çeşidi. İçinde ayıklanmış kalamar, zeytinyağı, kırmızı şarap sirkesi, sarmısak, kuru soğan, kırmızı pul biber, maydanoz, taze domates kabuğu, limon suyu, kapari, salatalık turşusu, frenk soğanı var. Porsiyon fiyatı 6 YTL.
    İSTANBUL / Tel: (212) 327 60 75

    DENİZ MAHSULLERİ KAVURMASI / UĞURCAN BALIK
    Uğurcan Balık, Antalya’nın en ünlü balık restoranlarından. İstanbul Sarıyer’de Uğurcan Elmas’ın 1943 yılında açtığı restoranın Antalya şubesi. Mekanı İsmail Tozlu işletiyor. 550 kişi kapasiteli. Antalya Körfezi manzarası var. Bir buçuk yıl önce açıldı. Mutfaktan Hasan Özkan sorumlu. En çok kılıçbalığı ciğeri ezmesi, balık mantı, balık iskender, balık kokoreç ve deniz mahsulleri dolması ilgi görüyor. Bizim listemize giren deniz mahsulleri kavurması, toprak güveçte pişiyor. İçinde kalamar, karides, ahtapot, pavurya, midye, mantar, domates, yeşil biber, soğan, soya sosu ve baharatlar var. Güveç, maydanoz ve dereotuyla lezzetlendirilip süsleniyor. En az 2 kişilik olan bu yemek, 10 YTL’den satılıyor.
    ANTALYA / Tel: (242) 244 57 69

    KADAYIFLI KARİDES / KALBUR
    Mehmet-Bilen Tekmen çiftinin açtığı Kalbur, Ankara’da özellikle Türk ve yabancı diplomatlar ile siyasilerin uğrak yeri. 1990 yılında hizmete giren mekan, 45 kişilik. Yemek için bir hafta öncesinden rezervasyon yapılması gerekiyor. Pazartesi hariç, 12.00-24.00 saatleri arasında açık. Mönüyle tamamen Tekmen ailesi ilgileniyor. 100’den fazla meze çeşidi var. Listemize giren meze, kadayıflı karides. Kadayıfın sarımsak, tereyağı ve susamla harmanlanıp, jumbo karidese sarılıp fırınlanmasıyla yapılıyor. İsteyene soya soslu, isteyene sade servis ediliyor. Tane ile satılıyor. Adet fiyatı 4-4.5 YTL arasında. Kalbur’da en çok tercih edilen bir diğer meze ise karides köfte. Kalamar dolma, karidesli börek, ahtahpot tandır da bulmak mümkün.
    ANKARA / Tel: (312) 490 50 01

    ORFOZ / IZGARA AHTAPOT - MARMARİS

    Marmaris’e 55 kilometre uzaklıkta olan Bozburun’da bulunuyor. Ulaşım teknelerle sağlanıyor. Bozburun karayoluna bağlantısı olmayan ve özel yatların uğrak yeri olan restorana gitmek isteyen müşteriler önceden haber verildiği takdirde botla alınıyor. Kendilerine ait 500 metrekarelik taş evin bahçesinde birkaç masa ile hizmet veren Orfoz Restoran’ın tek çalışanları aynı zamanda restoranın sahipleri olan Selçuk ve Güneş Bozcağa. Müşteriler, Bozcağa çiftinin mutfağından çıkan ızgara ahtapot ve fırında midyenin tadına bakmadan ayrılmıyor. Ahtapot; dövülmüş sarmısak, karabiber ve zeytinyağından oluşan bir sosla servis ediliyor.
    MUĞLA / Tel: (252) 456 22 09 buarada ulaşım tekneyle yapılmakta
    Read On 0 yorum

    Saadet pastası

    Çarşamba, Şubat 18, 2009
    6 KİŞİLİK
    HAZIRLAMA SÜRESİ 15 DAKİKA
    PİŞME SÜRESİ 15 DAKİKA

    MALZEME LİSTESİ
    1 adet kakaolu veya sade kek
    (pastaban)
    1 su bardağı dolusu vişne kompostusu
    (Vişne reçelinin tanelerini de kullanabilirsiniz.)
    1 su bardağı ılık su
    1 yemek kaşığı dolsusu neskafe
    2 yemek kaşığı dolusu tozşeker
    varsa 2 yemek kaşığı dolusu konyak veya viski
    Krema için;
    4 su bardağı süt
    2 yemek kaşığı dolusu un
    6 yemek kaşığı tozşeker
    2 paket vanilya
    3 adet yumurtanın sarısı
    1 paket labne peynir (200 gr)

    YAPILIŞI : Kalp şeklinde bir karton hazırlayıp iki parçalı hazır keki kalp şeklinde kesin. Keki ıslatmak için; 1 su bardağı ılık suyun içine tozşeker ve neskafeyi koyup karıştırın. Varsa konyak ya da viskiyi de ilave edip şeker eriyinceye kadar karıştırın. Kekin iki parçasını da bu neskafeli karışımla ıslatıp bir kenarda bekletin. Diğer taraftan, kremayı hazırlamak için; süt ve unu küçük bir tencereye aktarın. Üzerine tozşeker ve vanilyayı ekleyip karıştırdıktan sonra tencereyi kısık ateşin üzerine oturtun.
    Tel çırpıcı ya da tahta kaşıkla sürekli karıştırarak krema koyulaşıp muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirin. Kaynamaya başlar başlamaz ocaktan alıp henüz sıcak haldeyken yumurta sarılarını teker teker ekleyerek mikserin yüksek devriyle çırpın. Üzerine 1 paket labne peyniri de ilave edip mikserle 2-3 dakika daha çırpmaya devam edin. Islak haldeki kekin bir parçasını servis tabağına yerleştirin. Üzerine 6-7 yemek kaşığı kadar krema sürün. Vişne tanelerini kremanın üzerine sıraladıktan sonra kekin ikinci parçasını üzerine kapatın. Kalan kremayı kekin üzerine ve kenarlarına sürün. Pastanın üzerini şekerlemelerle ya da kakao tozuyla süsleyip sevgiyle servis yapın.
    Read On 0 yorum

    Un kavurmalı kete

    Çarşamba, Şubat 18, 2009
    10 KİŞİLİK
    HAZIRLAMA SÜRESİ 60 DAKİKA
    PİŞME SÜRESİ 40 DAKİKA
    MALZEME LİSTESİ
    ? 1 su bardağı ılık süt
    ? 1 çorba kaşığı tozşeker
    ? 1 yemek kaşığı kuru toz maya
    (42 gramlık yaş maya da kullanabilirsiniz.)
    ? Alabildiği kadar un
    ? 100 gr margarin
    İç harcı için;
    ? 8 yemek kaşığı un
    ? 150 gr tereyağı
    ? 2 yumurtanın sarısı

    YAPILIŞI: Hamuru hazırlamak için; ılık sütü bir kaseye aktarıp üzerine toz mayayı ekleyin. Mayayı yaklaşık 5 dakika süreyle ara sıra karıştırarak eritin. Üzerine, tuz ve tozşekeri ilave edip elinizle karıştırın. Önce 1 su bardağı dolusu un ekleyip yoğurmaya başlayın. Elde ettiğiniz pürüzsüz hamurun üzerini hafif nemli bir peçetesiyle kapatıp hamuru, oda sıcaklığında en az 1 saat kadar bekletin. Diğer taraftan, ketenin iç harcını hazırlamak için; tereyağını orta boy bir tavada eritip üzerine unu ilave edin. Unu, orta ısılı ateşte, tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak, hafifçe sararıncaya kadar kavurun. Yaklaşık 8-10 dakika sonra unun kokusu kaybolacak ve iri taneler şeklinde topaklanacaktır. Bu hale gelen unu ocaktan alıp iyice soğuması için bir kenarda bekletin. Kabaran hamurdan eşit büyüklükte 10 adet beze yapıp her birini yuvarlayın. Hamurları, merdane ya da oklava yardımıyla unlanmış tezgahın üzerinde yemek tabağı büyüklüğünde açın. Yaklaşık 23-25 santim çapındaki yuvarlak yufkaların üzerine, eritip ılıttığınız margarini fırçayla sürün. Üzerlerine, soğuyan kavrulmuş unu serpiştirin. Yufkaları uçlarından başlayarak sıkıca sarıp rulo haline getirin. Sonra bu ruloları kendi etraflarında çevirerek sarın. Üzerlerine elinizle bastırarak yassı hale getirin. Keteleri yağlanmış fırın tepsisine, aralarında epey mesafe bırakarak yerleştirip yaklaşık 30 dakika dinlendirin. Üzerlerine fırça yardımıyla çırpılmış yumurta sarısı sürdüğünüz keteleri 5 dakika önceden 175 dereceye ayarladığınız fırında üzerleri iyice sararıncaya kadar, en az 40-45 dakika pişirin. Keteleri fırından çıkarıp sıcak sıcak servise sunun.
    Read On 0 yorum

    40 gün oldu / AYŞE ARMANIN babası için yazısı

    Çarşamba, Şubat 18, 2009
    40 gün oldu


    Birdenbire, elimde tuttuğum Hürriyet Gazetesi’nin logosunu fark ediyor. Heyecan içinde, "Anne, Hugo’nun H’siiii" diye bağırıyor. "Evet" diyorum, "H harfi bu, aferin!" Gaza geliyor, minik parmağıyla diğer harfleri de işaret ediyor, "Ester’in E’siiii... Rob’un R’siiii... İris’in İ’siiii..."

    Durdurabilene aşk olsun.

    Arkadaşlarının isimlerini tek tek sayıyor.

    Çünkü bizimki, alfabeyi öğreniyor.

    Bu aralar en büyük eğlencesi harfler...

    Ve sayılar...

    Allah sizi inandırsın gördüğü her şeyi sayıyor...

    Koltuğun üzerindeki desenleri, halının saçaklarını, vücudumdaki benleri, aprondaki uçakları...

    *

    "Adana’da kimler olacak? Sayalım..." diyor.

    O minik parmaklar yine devrede...

    "1- Oma Meki, 2- Suna Teyze, 3- Keko, 4- Ela, 5- Lara, 6- Nevzat, 7- Yeliz..."

    Derin bir iç çekiyorum, ben malımı bilirim devamı gelecek... Geliyor...

    "8- Mehmet Dede... Peki o nerede?"

    "Söyledim ya gökyüzüne gitti..."

    "N’apıyor orada?"

    "Bulutların arasından, bize bakıp gülümsüyor..."

    "Yalnız mı?"

    "Bilmiyorum."

    "E biz uçaktayız, pilota söyleyelim bizi Mehmet Dede’nin yanına götürsün, onu da alalım Adana’ya öyle gidelim, yalnız kalmasın orada..."

    "Onun olduğu yere uçakla gidilmiyor..."

    "Peki nasıl gidiliyor, gökyüzüne nasıl çıkılıyor? Merdivenle mi?"

    *

    THY’nin uçağıyla Dubai’den havalandık.

    Önce İstanbul, sonra Adana yapacağız.

    Babamın 40’ı var, biz ana-kız ona katılacağız. Gazete okumaya çalışıyordum vazgeçtim. Alya, makineli tüfek gibi cevabını bilmediğim sorular soruyor.

    O, karşımda hayatı temsilen duruyor.

    Evet Alya, hayat...

    Babam ise ölüm...

    Ne tuhaf, hálá babamın ölmüş olduğunu kabullenemiyorum, sanki uzaklara bir yere seyahate gitmiş gibi geliyor, benim aklım ölümü almıyor.

    *

    "Bu kavak ağaçları büyüdüğünde, ben ölmüş olacağım!" derdi. Haklı çıktı. Nasıl da büyümüş kavak ağaçları. Rüzgarda fışır fışır ediyorlar. 40’ı için herkes çiftliğe geldi. Duası burada okunacak.

    Avlusuna Cahit Sıtkı’nın "Otuzbeş Yaş Şiiri"nin son mısrasını astığı çiftlik..

    Neylersin ölüm herkesin başında.

    Uyudun uyanamadın olacak.

    Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

    Bir namazlık saltanatın olacak,

    Taht misali o musalla taşında


    Ali Amca, "Abi insanın moralini bozuyor, niye çaktırdın o dizeyi?" diye sormuş.

    Babam da "Hepimizin gideceği yer orası değil mi? Benim moralim bozulmuyor. Aksine hoşuma gidiyor" demiş.

    Köylülerden biri yanıma geldi, "Akis Ağa’yı çok özleyeceğiz" dedi. Ben de gayri ihtiyarı "Akis Ağa da kim?" dedim. Sonra anladım ki, o köylü, "risk"e de "riks" diyor.

    "Aksi Ağa’yı çok özleyeceğiz" demeye çalışıyor.

    Babamın takma isimlerinden biriymiş...

    *

    Tavuklar pek meşgul, sürekli koşturuyorlar. Kediler doğurmuş, kalabalığa aldırmadan alt alta üst üste uyuyorlar, ileride bir minik kangal oyun oynuyor, kangal yavruları çok şeker oluyor.

    Çocukluğumda babamın kucağına oturup sürmek için ölüp bittiğim traktörler orada...

    Ve su içtiğim tulumba... Göz alabildiğine mandalina, portakal ve turunç ağacı...

    *

    Murat Hoca, dua okuyor.

    Güzel sesi bütün avluda çınlıyor.

    Bir taraftan onu dinliyorum, bir taraftan da içinde olduğum odayı inceliyorum. Burası, babamın çalışma odası. İçimden "Pes baba!" diyorum. Nenemin aynalı konsolunu odanın bir tarafında dayamış, çünkü atmaya kıyamamış, üzerine de bir sürü kitap yerleştirmiş. Dedemin yazı masasına da ise kendine çalışma masası yapmış...

    Rebul Lavanta duruyor masanın üzerinde, babam gibi kokuyor, içim bir fena oluyor, ağlama isteği sağanak bir yağmur gibi geliyor ve anında gidiyor.

    Çünkü arkadaki raflardan birinde nenemin topuklu ayakkabılarını ve dedemin lacivert kareli ev terliklerini görüyorum. Bakar mısın, onları da saklamış! Şaka gibi... Gülmeye başlıyorum...

    Büyük dedenin traş tasını da atmamış, içine bozuk para doldurmuş. Bu odaya babam, ölmüş ve yaşayan bütün sevdiklerini sığdırmış.

    Duvarlarda resimler, fotoğraflar...

    Başka neler yok ki?

    Elle çevirmeli telefon, doktor dededen kalma mikroskop, tansiyon aleti, termometre, barometre, saatler, haritalar, lambalar...

    Bir çekmeceden ablamın ve kardeşimin küçüklük resmi çıkıyor, diğer çekmeceden benim karnem.

    Meğer babam acayip biriktirme meraklısıymış.

    Ne tuhaf, babam benim sandığım adam da değilmiş.

    Onu, yokluğunda tanımak çok koyuyor.

    "Zaman her şeyin ilacı, hayat devam ediyor" filan deniyor ama insan bu kadar büyük bir kayıptan sonra nasıl toparlanıyor?

    Allah’tan Alya var, hep ensemde, sabahın köründe uyandırıyor:

    "Hadi anne, çok işimiz var. Saymaya oyunu oynayalım. 1, 2, 3, 4..."
    Read On 0 yorum

    Türkiye’nin en iyi 10 tatlıcısı

    Çarşamba, Şubat 18, 2009

    Tatlı yiyip tatlı konuşmanın tam zamanı yani. Bayram tatlısı deyince aklınıza sadece baklava gelmesin. Şöbiyetten kadayıfa, cezeryeden şekerpareye, kuşgözünden sarı burmaya ve sütlü nuriyeye kadar uzanıyor tatlı çeşitleri. Kaymakla, fındıkla, fıstıkla, cevizle süslenen bayram tatlıları herkesi baştan çıkarıyor. Jürinin seçtiği adresler, Türkiye’ye özgü tatlıları birer sanatçı ustalığıyla yapıp yaşatanlar.

    İMAM ÇAĞDAŞ
    Lezzeti tam olgunlaşmadan toplanan antepfıstığıyla Harran ovasında yetişen sert buğdaydan üretilen unda saklı. 1887 yılından bu yana Gaziantep’te baklava üretimi yapan İmam Çağdaş’ın sahibi Burhan Çağdaş, "Bu unla yufka ince olur ve daha hızlı açılır. Hem de kolay kolay yırtılmaz. Boz fıstık hem daha yağlı ve lezzetlidir, hem de içi tam yeşil olur. Harran Ovası’nda beslenen keçi ve koyunların sütlerinden yapılan tereyağı hayvanların yediği otlar nedeniyle hoş kokar. Ayrıca asit oranı çok düşük olduğundan mideyi yakmaz" diyor. İmam Çağdaş’ta normal baklava 28, özel ve kare baklava 35, şöbiyet, havuç dilimi 32, dolama, fıstık ezmesi 38, bülbül yuvası 40 YTL’den satılıyor.
    GAZİANTEP / Tel: 0 342 231 26 78

    GÜLLÜOĞLU...
    1949’da İstanbul Karaköy’de kurulan Güllüoğlu’nun fıstıklı, kaymaklı ve cevizli baklavaları en çok ilgi gören tatlılarından. Diyabetikler için yaptıkları baklava da çok tutuldu. Güllüoğlu, büyük miktarda sipariş olursa İstanbul dışına da gönderiyor. Karaköy Güllüoğlu’na şerbetinde süt olan sütlü nuriye tatlısı için gelenlerin sayısı da az değil. Özel fıstıklı kare baklavası, şöbiyet, dolama, fıstıklı dürüm, kuru ve kaymaklı baklavası da yenmeye değer. Kaymaklı baklavanın kilosu 20, cevizli 25, fıstıklı 27 YTL. Eğer dükkanda yemek isterseniz 100 gram yani üç dilim tereyağlı baklava ve su için 2.5 YTL ödüyorsunuz.
    İSTANBUL / Tel: 0 212 249 96 80

    DONDURMACI HALİL
    Mersin’in tatlılarından cezeryenin yarım asırlık adresi burası. Cevizli, fındıklı ve fıstıklı olarak hazırladığı yaprak, cevizli kelle cezerye ve cevizli atom cezerye çeşitleriyle rağbet görüyor. Rabia ve Hacı Halil Kürek kardeşlerin işlettiği Dondurmacı Halil’de kırmızı havuç, şeker ve baharatlarla hazırlanan cezerye, gözde bir bayram ikramı. Ayrıca hediyelik olarak da seviliyor. Cezeryenin hammaddesini sarı havuç oluşturuyor. Ayrıca özel kerebiç tatlısı da bu firmanın spesiyali. Cezeryenin fıstıklısı 10 YTL, cevizli ve fındıklısı 9 YTL.
    İÇEL / Tel: 0 324 231 17 91

    GÖNÜL KARDEŞLER
    Remzi, Mahfus, Celal ve Nihat Erçelik kardeşlerin işlettiği Adana’daki Gönül Kardeşler, halka tatlıyı bayramlarda daha farklı bir lezzette sunabilmek için ununu sütle yoğurup, hamuruna çekilmiş antep-fıstığı ekledi. Çukurova, Konya ve Gaziantep yöresinin buğdayından yapılan unu karıştırarak akışkan hamuru kızgın ayçiçeği yağında kızartıp, sıcak tatlıyı soğuk şerbete batırarak tatlandırıyorlar. 40 yıllık tatlıcıda ayrıca klasik halka tatlı, cevizli karakuş tatlısı, cevizli taş kadayıf, tulumba, cevizli ve Antep fıstıklı baklava çeşitleri satılıyor. Fıstıklı sütlü halka tatlının tanesi 1 YTL, kilosu 8 YTL. Baklava ve tel kadayıf 12 YTL. Adana’nın çeşitli semtlerinde şubeleri bulunuyor.
    ADANA / Tel: 0 322 363 01 35

    YANYALI FEHMİ LOKANTASI
    1919’da açılan lokanta, Osmanlı sarayının başaçısı Fehmi Bey tarafından kurulmuş. Şu anda üçüncü kuşak yönetimde. Tatlı bölümü iki yıl önce açılmasına rağmen ekmek kadayıfı, güllaç, zerde, yoğurt tatlısı ve şekerpare gibi Osmanlı tatlıları rağbet görüyor. Çok sevilen ekmek kadayıfının kilosu 19.5 YTL. Baklava çeşitleri de var. Bayramda arefe günü ve üçüncü gün açık olan lokantada sabah 09.00-10.30 arası alışveriş yapmak mümkün. Yıldız Kenter, Neco, Memet Ali Alabora, Çetin Altan, Ahmet Altan lokantanın müdavimlerinden. Yakın semtlerde oturanlar telefonla sipariş verebiliyor, uzaktakiler de büyük miktarda sipariş verdiklerinde bu imkandan yararlanabiliyor.
    İSTANBUL / Tel: 0 216 336 33 33

    ALİ MUHİDDİN HACI BEKİR

    Hacı Bekir tarafından 1777’de Bahçekapı’da açıldı. Anıtlar Kurulu tarafından tarihi "şekerci dükkanı" olarak tescil edilen dükkan bugün beşinci nesil tarafından idare ediliyor. Osmanlı Sarayı tarafından şekercibaşı olarak tanınan Bekir Efendi hacca gidince dükkanın adı da Hacı Bekir olmuş. Ali Muhiddin Hacı Bekir, Avrupa’da fuarlara gönderilmiş ve Türk lokumunu uluslararası çapta tanıtmış. Türkiye’yi ziyaret eden devlet adamları arasında, İngiltere kraliçesinden Fransa cumhurbaşkanına kadar Hacı Bekir’in ürününü tatmayan yok. 27 cins lokum satıyor. En çok satılan ekstra fıstıklı çifte kavrulmuş lokumun kilosu 27 YTL. Fıstıklı, fındıklı, güllü, sakızlı, naneli ve Türk kahveli lokum da satılıyor.
    İSTANBUL / Tel: 0 212 522 06 66

    SAHAN...
    1970 yılında İstanbul Caddebostan’da kurulan lokantanın 7 şubesi var. Katmeriyle ünlü. Özel bir hamurla ince açılan yufkadan fıstıklı ve kaymaklı yapılan katmerin porsiyonu 4 kişilik. Anadolu yakasının tamamına paket servisi yapılıyor. Bunun dışında kuru baklava, fıstıklı kadayıf, ayva tatlısı, incir tatlısı, ceviz ve meyve tatlısı ve sütlaç da satılıyor. Politikacılar, gazeteciler ve işadamları müdavimleri arasında. Haftanın yedi günü 11.30-23.30 arası açık. 60 kişilik çocuk restoranı ve çalışanlarına manikür, pedikür yaptırmasıyla ünlü lokantaya fıstık, kaymak ve yağ Gaziantep’den geliyor.
    İSTANBUL / Tel: 0 216 315 37 37

    TATLICI KÖSE

    Kuş gözü, tel kadayıf, prenses, dürüm, halka tatlı, taş kadayıf ve şekerpare çeşitleri beğeniliyor ama asıl baklavadaki spesiyali "Köse Özel"le öne çıkıyor. Baklavada yuvarlak tepsi köşesine gelen yerleri kimsenin satın almak istemediğini görünce Köse Özel’i icat etmişler. Mahmut Karahan’ın aklına her bir baklava dilimini ayrı ayrı hazırlamak gelmiş. Tek tek elde yapılan baklavayı Adanalılar da çok sevmiş. Köse Özel baklavanın kilosu 14 YTL, kuş gözü 14 YTL, tel kadayıf 12 YTL, dürüm 14 YTL, şekerpare 10 YTL. Adana’nın çeşitli semtlerinde şubeleri var.
    ADANA / Tel: 0 322 233 72 72

    HACIBABA
    Sahipleri Mehmet Ali, Abdullah ve Abdurrahman Baday kardeşler. 5 şubesi var ve uzmanlık alanı baklava. Günde 1.5 ton baklava satıyor. Cevizli baklavanın kilosu 21, fıstıklı baklavanın ise 24 YTL. Şöbiyet, sultan, sarı burma, tel kadayıf, fıstık ezmesi ve bülbül yuvası, üretilen diğer tatlı çeşitleri. Şöbiyet, sultan ve sarı burmanın kilosu 26 YTL. Şerbetin dökümü ve fırından çıkış zamanının iyi ayarlanması gerektiğini vurguluyorlar. Baklavanın yağını Şanlıurfa’dan, fıstığını Gaziantep’ten, cevizini ise Niksar’dan getirtiyor. Müşterileri arasında politikanın önemli isimleri de var. Merkez şubesi Konya Yolu’nda 6 bin metrekarelik 3 katlı bir binada.
    ANKARA / Tel: 0 312 284 06 06

    CEMİLZADE BADEM EZMESİ
    Dükkanı Osmanlı sarayının şekercisi udi Cemil Bey 1883’te açmış. Üçüncü nesil tarafından işletilen dükkanda tüm ürünleri Satvet Cemiloğlu bizzat kendisi yapıyor. Ustalar ise ezme ve pişirmeyi üstlenmiş. 4 çeşit ezme ve 5 çeşit lokum yapılıyor. Badem ve fıstık ezmesi, fıstıklı ve sakızlı lokum ve akide şekeri beğenilen ürünleri arasında. Fıstık ezmesinin kilosu 60, badem ezmesi 58 YTL. Fıstıklı çifte kavrulmuş lokum 42, sakızlı lokum ise 24 YTL’den alınabiliyor. Her gün 09.30-20.00 arası açık. Selim İleri, Levent Kırca, Bülent Ersoy müdavimlerinden.
    İSTANBUL / Tel: 0 216 385 04 23
    Read On 0 yorum

    Türkiye’nin en iyi 10 brunch mekánı

    Çarşamba, Şubat 18, 2009

    Türkiye’nin en iyi 10 brunch mekánı

    Havalar iyice soğumadan, özellikle hafta sonları güneşin tadını çıkarmak gerek.

    Sabah uykunuzu iyice aldıktan sonra evde iş yapma derdinden kurtulup, gürültüden uzak bir yerde uzun, upuzun bir kahvaltı yapmak istemez misiniz? Batı’da buna "brunch" diyorlar. Sabahla öğlenin tam ortasında, eskilerin kuşluk vakti diye adlandırdığı zaman diliminde başlanıyor brunch’a. Ne zaman biteceğiyse size kalmış. Bazıları öğlen sularında bitiriyor, kimileri ise ikindiyi de deviriyor. Son yıllarda kahvaltı veren mekánlar mönülerini zenginleştirerek ve öğlenlerden, akşamlardan seçtikleri yemekleri kuşluk vaktine taşıyarak zengin brunch sofraları hazırladı. Bazı yerlerse klasik Batı tarzı brunch’ı alıp hafta sonlarına taşıdı. Büyük jürimiz de yerel tatlarla buluşarak Türkleşmiş brunch’ın en iyi 10’unu seçti.

    FOUR SEASONS...
    İstanbul’un orta yerinde Sultanahmet’te bulunan bu otel, dünyanın en iyi Four Seasons’u seçilmişti. Four Seasons Restaurant’ta her pazar dünya mutfaklarından farklı lezzetler tadabilirsiniz. Şeflerin özel olarak hazırladığı farklı tatlar, Uzakdoğu’nun gizemini taşıyan baharatlar, birbirinden farklı sushi’lerin yanı sıra her hafta değişecek sıcak büfe konseptinde; av etleri, körili Hint lezzetleri, doğal mantar ve et çeşitleri şaraplar eşliğinde sunuluyor.
    İSTANBUL / Tel: 0 212 638 82 00

    GEZİ İSTANBUL...
    Geçmişi 40 yıl öncesine kadar uzanan Gezi İstanbul’un Taksim ve Kemerburgaz’da iki şubesi var. Gezi İstanbul iki tür kahvaltıyı birleştirerek brunch oluşturmuş. Biri geleneksel Türk, diğeri de Fransız kahvaltısı. Türk kahvaltısındaki peynirleri derlemek için memleketin belli başlı tüm mandıraları gezilmiş. Yeşil ve siyah zeytin, domates, salatalık ve taze nane ağırlıklı yeşillik, tereyağı, ev yapımı reçel, gezi fırınından seçmelerden oluşan poğaça, croissant, baget, tereyağı, reçel, filtre kahve ve çay sunuluyor. Omlet, sahanda yumurta çeşitleri ve menemen anında pişirildiği için mikro dalga fırın bulunmuyor.
    İSTANBUL / Tel: 0 212 292 53 53

    HALİÇ KAFE...
    Denizden baktığınızda Süleymaniye’nin tam tepe noktasında bulunuyor. Botanik Bahçesi’nin yan bahçesine bitişik, Müftülük binasının arkasında. Vefa’dan da girişi var. Vefa Bozacısı’nın önünden yolu hiç kaybetmeden devam ettiğinizde Ayrancı Sokağı’na çıkıyorsunuz. Kasım Yenügün ve eşi Nesrin Hanım’ın birlikte işlettiği kafe sabah 08.00’de açılıyor, gece yarısına kadar servis sürüyor. Pervari ve Kaçkar balı, kaymak, jambon, sucuk, pastırma ve zeytin-peynir çeşitleri mevcut. Üsküplü Nesrin Hanım’ın elleriyle hazırladığı Makedon usulü omleti spesiyali. Masa örtüleri değişen mekán akşama doğru zarif bir İstanbul meyhanesine dönüşüyor.
    İSTANBUL / Tel: 0 212 528 10 25

    SÜMER TİLMAÇ SANATÇI KÖYÜ
    Oyuncu Sümer Tilmaç’ın Antalya’nın Serik İlçesi Karadayı Beldesi’ndeki eşinin adını verdiği Melek Hanım Çiftliği, limon bahçeleri arasındaki ırmak manzarasıyla göze çarpıyor. Brunch ve kahvaltısıyla ön plana çıkan mekán sadece Antalya’dan değil şehir dışından gelen konukları da ağırlıyor. Kahvaltı mönüsünde, tandır ekmeği, portakal suyu, turunç reçeli, çiçek balı, köy peyniri, köy yumurtası, zeytin, zeytinyağı, tereyağı, yörük tulumu, keçi peyniri gibi ekolojik ürünlerin yanı sıra tepsi kol böreği ve ekmek içinde çiftlik kavurması da bulunuyor. 45 dekar alana yayılan çiftlikte 15 kişi çalışıyor.
    İSTANBUL / Tel: 0 242 721 01 85

    LACİVERT...
    Anadoluhisarı’ndaki Lacivert Doğu ve Güney Akdeniz ülkelerinin sofrasını pazar sabahlarına taşıdı. Özellikle Fas, Tunus, Cezayir mutfağını mercek altına alan Şef Hüseyin Ceylan özgün bir mönü hazırladı. Çeşit çeşit baharatların farklı kombinasyonları, acı ve tatlıyı birleştiren bir anlayış ile bakliyat ve sebzenin bolca kullanıldığı hamur işleri öne çıkıyor. Mönüde Güney Akdeniz ülkelerine ait tatlar var; ceylan boynuzu, irmikli ekmek, pastilin şekerli tuzlu (tavuklu) börek, kaşari (soğuk salata), bademli tart, bademli irmikli tatlı, baharatlı havuç, felafel. Kabak tatlısı, güllü puding, sütlü zerde, krem brüle, cevizli çikolata topları ve makrut (hurma tatlısı) da tatlıya düşkün olanlar için.
    İSTANBUL / Tel: 0 216 413 42 24

    TEPE KAHVE
    Çeşme yolu üzerindeki Barbaros Urlu Köyü mevkiinde, 60 yılı geride bırakmış Tepe Kahve (Çetin’in yeri) kahvaltılarıyla iddialı.Çetin ve Didem Tutar, burada 12 ay boyunca misafir ağırlıyor. Kahvaltı 11 çeşitten oluşuyor. Kahvaltıda beş dönümlük kendi tarlalarında yetiştirdikleri patates ve biber kabaklarını da sunuyorlar, sıcak olarak servis edilen yoğurtlu patates, biber ve kabak kahvaltıda bu tür yiyeceklere alışkın olmayanların bile hoşuna gidiyor. Fiyatı 5 YTL. Kahvaltıda ekşi köy ekmeği, balıklıova kara ekmeği, ayrıca zeytinden reçele, kaymaktan domatese uzanan bir sofra hazırlanıyor. Fiyatı 10 YTL.
    İZMİR / Tel: 0 232 772 81 91

    BUDAKALTI...
    Demokrat Parti döneminde milletvekillerinin oturduğu dört katlı bina 12 yıl önce Ertuğrul Derer tarafından restoran olarak işletilmeye başlandı. Restoranın mönüsü, İtalyan mutfağı ile Türk mutfağının sentezinden oluşuyor. 1997’den beri brunch hizmeti veriyor. 70 çeşitlik Budakaltı brunch’ta kahvaltı büfesi, salata büfesi, zeytinyağlı büfesi, sıcak büfe, tatlı ve meyve büfesi, ekmek ve kruvasan çeşitleri bulunuyor. Spesiyalleri her hafta değişiyor. Ayrıca her hafta Türkiye’nin farklı bölgerinden yöresel yemekler yapılıyor. Yaz aylarındaysa barbekü, omlet ve makarna büfesi gibi farklı büfeler oluşturuluyor. Budakaltı’nda brunch pazar günleri 09.30’da başlayıp 14.00’te bitiyor. Ücreti ise 32.5 YTL. Çocuklardan ücret alınmıyor.
    ANKARA / Tel: 0 312 427 85 45

    GAMİRASU CAVE OTEL
    Ürgüp’ün Ayvalı köyündeki butik otellerinde Gamirasu Cave Otel’de, kahvaltı ve yemek çeşitlerinin tamamı, köydeki tarım alanlarında ve otelin kendi bahçesinde yetişen organik ürünlerle hazırlanıyor. Otelin bulunduğu alanda 11. yüzyıldan kalma bir manastır da yer alıyor. Kahvaltıda hakiki petek köy balı, ev yapımı reçel, köy peyniri, kaymak, köy ekmeği ve bol meyve çeşidinden oluşan 25 çeşit bulunuyor ve müşterilerin çoğunluğunu ABD, Güney Amerika ve Kanada gibi ülkelerden gelenler oluşturuyor. Forbes dergisi tarafından Ortadoğu’nun en iyi 6. oteli seçilen Gamirasu Cave Hotel’de kahvaltı fiyatları kişi başı 15 Euro.
    / Tel: 0 384 341 74 85

    SADEKAHVE
    Aslında geleneksel Türk kahvaltısı veriliyor. Kahvaltı saati, sabah erkenden başlayıp gün batımına kadar sürüyor. Mekan Rumelihisarı’nda Ayla-Recep Aral çiftine ait Oduncubaşı Yalısı’nda yer alıyor. Yalı Ayla Hanım’ın dedesinin mülkü. Recep Bey, Sade Kahve’nin brunch’ını şöyle tarif ediyor: "Kahvaltıyı biraz genişletip öğlene doğru yayıyor ve içine biraz öğlen yemeğinden de çeşitler katıyorsunuz, böylece brunch oluyor". Sadeahve’nin mönüsünde Erzincan’dan tulum peyniri, Kars’tan kaşar var. Yanında bal, manda kaymağı, gözleme, çiğ börek, anında hazırlanıp pişirilmiş mantı da sunuluyor.
    İSTANBUL / Tel: 0 212 358 23 24

    NACİ USTA RESTORAN
    2002’de açılan Naci Usta Restoran’da 1000 kişiye hizmet veriliyor. Pazar günleri sabah 08.00’den öğlen 14.00’e kadar açık olan açık büfede 5 çeşit peynir, 7 çeşit reçel, kuru üzüm, çeşit zeytin, bal kaymak, pastırma, sucuk, salam, sosis tava, 7 çeşit börek çeşidi, çeşitli ekmekler, köylü usulü patates, sosisli ve çırpma yumurta çeşitleri, menemen, domates söğüş bulunuyor. 35 yıldır aşçılık yapan Naci Usta Restoran’ın sahibi Naci Deniz " Titiz ve disiplinli çalışıp gelen konuklarımızı memnun etmeye çalışıyoruz" diyor.
    İZMİR / Tel: 0 232 239 41 01

    Read On 0 yorum

    Kalbura Bastı

    Salı, Şubat 17, 2009
    Malzemeler :
    1 Paket margarin
    Şerbet için:
    1 paket vanilya
    2 adet yumurta
    1.5 kg. toz şeker
    1 tutam tuz
    1 litre su
    2 kaşık yoğurt
    1/2 limon suyu
    1 su bardağı ceviz
    1 paket kabartma tozu
    Malzemelere yetecek kadar un

    Hazırlanışı: Unun ortası havuz yapılır. Margarin, yumurta, tuz, yoğurt, vanilya ilave edilerek yoğrulur. Hamur kulak memesi yumuşaklığına getirilir, hamur yumurta büyüklüğünde parçalara ayrılır, her parçanın içerisine ceviz konularak kalbur üzerinde şekli verilir. Bir tepsiye dizilerek orta ısıda fırında 30-35 dakika pişirilir. Piştikten sonra üzerine soğuk şerbet dökülür. Servis yapılır.
    Read On 1 yorum

    Hasuda

    Salı, Şubat 17, 2009
    Malzemeler :
    1 Bardak nişasta
    5 Bardak su
    1 Bardak toz şeker
    3 Kaşık tereyağı
    1/2 Bardak ceviz içi

    Hazırlanışı:
    4 bardak su kaynatılır, 1 bardak su ile nişasta karıştırılır, kaynar suya ilave edilir karıştırılarak pişirilir. Piştikten sonra bir tepsiye dökülerek üzerine kızdırılmış tereyağı gezdirilir. Ceviz serpilerek servise sunulur. Sıcak olarak yenir.
    Read On 0 yorum

    Mumbar - İşkembe

    Salı, Şubat 17, 2009
    Malzemeler:
    2 su bardağı bulgur
    1 demet maydanoz
    1 yemek kaşığı salça
    1 tatlı kaşığı karabiber
    1 takım koyun işkembesi ( mumbarı ile birlikte)
    1 tatlı kaşığı tuz

    Hazırlanışı: İşkembe kazınır, mumbarın içi temizlenir. İç kısmı dışa çevrilerek bulgurla birlikte hazırlanan harç mumbarın içine doldurulur, bakır kazanda işkembe ile birlikte 2 saat kadar pişirilir.
    Read On 0 yorum

    AMASYA NE YENİR?

    Salı, Şubat 17, 2009
    Amasya tarihi, köklü bir kültür düzeyi yanında ekolojik yapısı itibariyle zengin bir bitki örtüsüne, dolayısıyla da zengin mutfak kültürüne sahiptir. Yöreye özgün yemekler arasında, çatal çorba, cırıkda - cızlak (akıtma), helle çorbası, ekmekaşı (papara), kesme ibik çorbası, toyga çorbası, cilbir , bakla dolması, hengel (kıymasız mantı), pancar (pastırmalı), kabak kabuklu pilav, sirkeli ciğer, yuka tatlısı (yufka patlıcanlı pilav tatlısı), gömlek kadayıfı, halbur tatlısı, zerdali gallesi , vişneli ekmek (Amasya çöreği), sini su böreği (Amasya usulü) ve Yakasal böreği sayılabilir.
    Read On 0 yorum

    Abdigör Köftesi

    Salı, Şubat 17, 2009
    Malzemeler:
    Kemiksiz kuzu, oğlak veya dana eti
    Soğan
    Haşlanmış pirinç
    Baharat

    Hazırlanışı: Taze et dövülerek hamur haline getirilir, baharat ve haşlanmış pirinçle yoğrulur köfte yapılır. İnce doğranmış soğanlar suda tuzla birlikte kaynatılır, kaynayan suya köfteler atılır. Piştikten sonra bir saat kadar dinlendirilen; köfteler; pilav üzerine konularak servis yapılır.
    Read On 0 yorum

    Selekli Saç Kavurma

    Salı, Şubat 17, 2009
    Malzemeler:
    Taze oğlak veya kuzu eti
    Sarımsaklı yoğurt
    Tereyağı

    Hazırlanışı: Et doğranır içine tereyağında eritilmiş salça konur, bu şekilde kızartılan et indirilip bir süre dinlendirilir. Üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.
    Read On 0 yorum

    Gosteberg Buğulama

    Salı, Şubat 17, 2009
    Malzemeler:

    Genç kuzu veya oğlak eti
    Tereyağı
    Salça
    Gosteberg adı verilen dağ otu

    Hazırlanışı: Genç kuzu veya oğlak kesilip yüzüldükten sonra ayıklanıp doğranır. Tereyağı ve salça ile yoğrulur. Üzerine gosteberg otu ince kıyılarak serpilir. Tüm bu karışım aynı hayvanın postu içerisine koyularak açık yerleri dikilir. Düz bir yerde üzerine nemli toprak yığılır, bu toprağın üzerinde bir saat kızgın ateş yakılır. Bir süre dinlendirildikten sonra post açılarak servis yapılır.
    Read On 0 yorum

    AĞRIDA NE YENİR?

    Salı, Şubat 17, 2009
    Ağrı yöresinde hayvancılığın büyük çapta olması nedeniyle hayvan ürünleri büyük miktarda kullanılmaktadır. Ağrı zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Saç kavurma en meşhur yemeğidir. Gosteberg buğulama, Abdigör köftesi, Hengel , haşıl, erişte, kuymak , kete, bişi , erdek , hasude , bulgur pilavı, yalancı köfte, ekmek aşı,lalanga, ayran aşı, halise,çiriş ketesi, murtuğa ve ağızyakan ve deveci çorbası gibi yöreye özgü yemekleri vardır.
    Read On 0 yorum

    Ağzı Açık

    Salı, Şubat 17, 2009
    Malzemeler:

    Hamuru için;
    2kg.Un
    125 gr. İç yağı
    1/2 kg. ayçiçek yağı
    1 fincan sirke
    1 yemek kaşığı yoğurt
    Tuz ve su
    İç için;
    500 gr. Kıyma veya peynir
    8 adet yumurta
    1 adet maydanoz
    tuz, karabiber

    Hazırlanışı: Un , tuz sirke yoğurt ve su karışımı kulak memesi yumuşaklığında yoğrulur. Yoğrulan hamur iki eşit parçaya bölünür. Beze haline getirilir. Bezeler oklava yardımıyla açılır. Açılan hamurun üzerine eritilmiş iç yağı ve ay çiçek yağı karışımı sürülür. Katlanarak bir tepsiye konulur. Diğer bezeye de aynı işlemler uygulanır.

    Katlanan bezeler küçük kare parçalar halinde kesilir. Kesilen küçük parçalar oklava ile yuvarlak olarak asılır.

    Diğer tarafta iç malzemeleri karıştırılır. İç malzemesi açılan hamurun ortasına konulur. Kıymanın ortası görünecek şekilde kenarlar büzdürülerek kapatılır. Yağlanmış tepsiye sıralanır. Tepsi dolduktan sonra karışık yağla üzerleri yağlanır, önceden ısıtılmış fırına tepsiler verilir. Alt ve üst kızarıncaya kadar pişirilir. Biraz soğuyuncaya kadar bekletildikten sonra servis yapılır.
    Read On 0 yorum

    Özbek Pilavı

    Salı, Şubat 17, 2009
    Malzemeler:
    3 su bardağı pirinç
    1 kg. kuşbaşı et
    6 su bardağı un
    2 adet kuru soğan
    4 adet havuç
    Ayçiçek yağı

    Hazırlanışı: Pirinç ve soğan yağda kavrulur. Kaynamakta olan 6 bardak suyu kavrulmuş olan pirince dökülür ve tuz katılır. Suyu çekene kadar pişirilir. Suyu çekmiş olan pilavın altı kapatılarak üzerine peçete kapatılır ve demlenmeye bırakılır. Ayrı yerde havuç kavrulur ve pişmiş olan etle birlikte karıştırılarak pilavın üzerine dökülür. Servis yapılır.
    Read On 0 yorum

    Sakala Çarpan Çorbası

    Salı, Şubat 17, 2009
    Malzemeler:
    1/2 su bardağı yeşil mercimek
    6 su bardağı su (tavuk suyu veya et suyu tercih edilir)
    2 adet küçük kuru soğan
    4 yemek kaşığı tereyağı veya margarin
    3 yemek kaşığı un
    2 tatlı kaşığı tuz
    1/2 su bardağı tel şehriye
    1 yemek kaşığı kuru nane

    Hazırlanışı: Mercimek yıkanır ve bir su bardağı su ile akşamdan ıslatılır, kalan su eklenip 25-30 dakika pişirilir. Soğan soyulur, yıkanır ve ince ince doğranıp yağla birlikte kısık ateşte ara sıra karıştırılarak kavrulur, un katılarak bir iki defa çevrilir ve mercimeğe eklenir. Tuz ilave edilir. Kaynayınca şehriye ilave edilir. 15-20 dakika daha pişirilir, iki yemek kaşığı yağ eritilir, nane de eklenip karıştırıldıktan sonra, çorbanın üzerine gezdirilir.
    Read On 0 yorum

    AFYON NE YENİR?

    Salı, Şubat 17, 2009
    Afyon ili, zengin bir mutfağa sahiptir. Özellikle hamur işleri, haşhaşlı ve kaymaklı yiyecekler yöreye has özellikler taşır. Başlıca yemekleri arasında bulgur yemekleri, sakala çarpan çorbası,çullama köfte, ilibada dolması, sulu köfte, sırt dolması, göce tarhanası, nohut çöreği, göce köftesi ve tarhanası, özbek pilavı, Afyon salatası, şakşuka yer alır. Afyon kaymağı, lokum ve şekerlemeleri yörede en çok bilinen tatlılardır.
    Read On 0 yorum

    Burma Tatlısı

    Salı, Şubat 17, 2009

    Malzemeler:
    1 kg. baklava unu
    750 gr. Antep fıstığı
    500 gr. tereyağı
    35 gr. nişasta
    3 kg. şeker

    Hazırlanışı: Un hamur yapılıp 25 yumak halinde ayrılır, yumaklar yufka şeklinde açılır. Yufkalar tepsiye her yufka arasına fıstık serpilerek yerleştirilir. Tepside dilimlenir, üzerine yağ dökülerek fırına konur. Piştikten sonra üzerine şerbeti dökülür. Servis yapılır
    Read On 0 yorum

    Karıştırmalı Adıyaman Pilavı

    Salı, Şubat 17, 2009

    Malzemeler :
    1.5 kg. bulgur
    500 gr. tereyağı
    2 kg. doğranmış et (kavurma et)
    100 gr. Salça
    100 gr. Pul biber
    50 gr. baharat
    yeteri kadar tuz

    Hazırlanışı: Et kavrulur, bir tencereye alınarak üzerine salça dökülür, biber ve baharat üzerine 1.5 litre su ilave edilir. Kaynadıktan sonra bulgur eklenerek bir miktar kaynatılıp suyu çekildikten sonra servis yapılır.

    Read On 0 yorum

    Adıyaman Tavası

    Salı, Şubat 17, 2009

    Malzemeler :
    1.5 kg. koyun eti kuşbaşı
    250 gr. çekilmiş kuyruk yağı
    5 kg. domates
    1.5 kg. patlıcan
    250 gr. yeşil biber
    100 gr. sarımsak
    Yeteri kadar tuz

    Hazırlanışı: Domates ve patlıcanların kabuğu soyulur ve kuşbaşı doğranır. Tavaya doğranmış et konur, soyulmuş sarımsak etin üzerine serpilir, üzerine yeşil biber ve kuyruk yağı dizilir ve üzerine doğranmış patlıcanlar yerleştirilir, en üste domatesler konur ve fırına verilir. Piştikten sonra servis yapılır.

    Read On 0 yorum

    ADIYAMANDA NE YENİR?

    Salı, Şubat 17, 2009

    NE YENİR?

    Çiğ köfte, İçli Köfte, Basalla (ekşili köfte), Cılbır, Mercimekli Köfte, Pestil, Yapıştırma ve Hıtap, Adıyaman'ın ünlü yemek türlerinden bazılarıdır. İl merkezinde yöresel yemeklerin bulunduğu lokantalar mevcuttur. Kahta ilçesindeki Baraj Gölü kıyısında balık yenebilir. Nemrut Dağı yolu üzerindeki konaklama ve kafeteryalarda yeme-içme olanağı mevcuttur.

    Read On 0 yorum

    ADANADA NE YENİR

    Salı, Şubat 17, 2009
    Adana yöresinin zengin bir mutfağı bulunmaktadır. Mutfağın bu kadar zengin olmasının nedeni çeşitli kültürlerin etkisinde kalmasıdır. Adana yemeklerinin en büyük özelliği un, bulgur, et ve çeşitli baharatların kullanılmasıdır. Aynı zamanda süt, yoğurt, peynir ve çökelek de bol miktarda kullanılmaktadır. Adana kebabı çok ünlüdür. Bunun yanında bol yeşillik, ezme, salata yenir ve mevsimine göre ayran veya yöreye özgü şalgam suyu içilir. Kesme ya da hamur çorbası, yüzük çorbası, düğün çorbası, sebze yemeklerinden süllüm, mercimekli ıspanak başı, kabak çintmesi, bulgur yemeklerinden ekşili topalak, sarmısaklı köfte, içli köfte, sakatat dolması, kebaplardan Adana kebabı, çingene kebabı, içeceklerden şalgam veya meyan kökü, tatlılardan karakuş tatlısı, taş kadayıfı ve halka tatlısı Adana mutfağının özgün yemeklerindendir.
    Read On 0 yorum

    SİNOPTA NE YENİR?

    Salı, Şubat 17, 2009

    Yöreye özgü yemekler; Nohul (üzümlü-cevizli-kıymalı-yoğurtlu), Katlama Pilaki (Hıdırellez yemeği), Mısır Pastası, Kaşık Çıkartması ( mamalika ), Keşkek Yemeği, Hamsi Dolması, Ayva ve Kestane Yemeği, Kulak Hamuru (içi etli mantı), Islama, Mısır Çorbası, Mısır Tarhanası, Sirkeli Patlıcan ve Sirkeli Pırasa.
    Read On 0 yorum

    KAHRAMANMARAŞTA NE YENİR

    Salı, Şubat 17, 2009

    Kahramanmaraş'ta kültürel değerlerin bir öğesi de yemek ve tatlılardır. Kış için tarhana, bulgur, döğme , nişasta hazırlanır ve biber, patlıcan, kabak, bamya ve fasulye gibi yiyecekler kurutularak saklanır.

    Tarhana, eşkili çorba, döğmeli mercimekli çorba, yoğurtlu döğmeli çorba, Maraş paçası gibi çorbalar; simit köftesi, kısır köftesi, içli köfte, sömelek köfte, suluyağlı köfte, eşkili köfte, yoğurtlu köfte, yavan köfte, eşkili aya köftesi gibi köfte çeşitleri; keşk aşı ( döğme aşı), Maraş pilavı, tavuklu pilav, peynirli ve çökelekli börek, bayram çöreği gibi pilav ve börekler yöreye özgü yemeklerdir.

    Tatlı olarak ünlü Maraş dondurmasını unutmamak gerekir. Fıstık ezmesi, un sucuğu, pestil sucuğu, hapısa yörenin bilinen diğer tatlılarıdır

    Read On 0 yorum

    KAYMAKLI ELMA TATLISI

    Salı, Şubat 17, 2009

    4 elma
    2 tatlı k.tereyağı
    2 çorba k. kuru üzüm
    1 tatlı k. tarçın
    4 çorba k. bal
    4 karanfil
    yarım limon

    üzeri için:
    kaymak

    HAZIRLANIŞI:
    Elmaların kabukları soyulup çekirdek yatağı çıkarılır.
    elmaların her tarafına gelecek şekilde limon sürülür.
    daha sonra tereyağı eritilir, üzerine karanfiller alınır.
    eriyen tereyağı da elmaların üzerine sürülür.
    bir başka kapta bal, badem,üzüm ve tarçın karıştırılarak elmaların içine doldurulur.
    bir fırın kabın alınır. üzerine yağlı kağıt ve alüminyum folyo kapatılarak fırına verilir.
    elmalar pişince fırından alınır. Soğuduktan sonraüzerine kaymak konularak servis yapılır.
    Hafif tatlılar seviyorsanız bu tarif tam size göre...
    Read On 0 yorum

    MANDALİNALI BEYAZ RÜYA

    Salı, Şubat 17, 2009

    MALZEMELER:

    1 lt. süt
    9 çorba k. irmik
    9 çorba k. tozşeker
    1 p. vanilya

    1ç.k. nişasta
    4 mandalina
    HAZIRLANIŞI:
    Tencereye ilk olarak 1 lt. süt alınır.süte sırasıyla
    irmik, şeker,nişasta ve vanilya eklenerek göz göz
    kaynayıncaya kadar pişirilir. bu arada mandalinalar
    kabuğu soyulamadan yuvarlak yuvarlak kesilerek
    kek kalıbının tabanına yayılır.hazırlanan irmikli tatlı
    ilk sıcaklığı çıkınca mandalinaların üzerine dökülür.
    bir kaç saat buzdolabında bekletilir. soğuyunca
    servis tabağına ters çevirilir.dilim dilim doğranarak
    istenilen sos veya marmelatlarla servis edilebilir.

    Bu rüyanın bitmesini hiç istemeyceksiniz....
    Read On 0 yorum

    LİMONLU CHEESE KEK

    Salı, Şubat 17, 2009

    MALZEMELER:

    tabanı için:
    100 gr yulaflı bisküvi
    50 gr tereyağı
    peynirli harcı için:
    2 p. labne peyniri
    1,5 su b. tozşeker
    1 yumurta
    yoğurtlu krema için:
    1 kase süzme yoğurt
    1 su b. tozşeker
    2 ç.k. un
    1 yumurta
    1 limon kabuğu rendesi
    limon sos için:
    1 limon
    2 çorba k. tozşeker
    1 çay b. su
    1 tatlı k. nişasta
    HAZIRLANIŞI:
    Cheese kek için ilk olarak tereyağ eritilir.bir taraftan da
    1 paket yulaflı bisküvi doğrayıcıda parçalanır.parçalanan
    bisküviler bir kaba alınarak üzerine erimiş teryağı dökülerek
    bir güzel karıştırırlır.daha sonra bisküviler çemberin içine dökülür
    ve iyice bastırılır.diğer taraftan başka bir kapta 1.5 su bardağı şeker
    ile1 yumurta çırpılır.buna 2 kutu labne de eklenerek bir güzel çırpılır.
    hazırlanan labneli karışım bisküvilerin üzerine dökülerek daha
    önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 10 dk. pişirilir.bu sırada
    yoğurtlu krema için; karıştırma kabına 1 yumurta ve 1 su bardağı
    tozşeker alınarak çırpılır.buna bir kase süzme yoğurt,limon kabuğu
    rendesi ve 2 kaşık un eklenerek bir güzel çırpılır.pişen kek fırından
    alınıp soğumaya bırakılır.soğuyup sertleşince hazır olan yoğurtlu
    krema da üzerine dökülerek tekrar fırına verilir ve 10 dk. daha
    pişirilir.kek pişerken limon sos hazırlanır. bunun için;
    2 çorba kaşığı şeker ve 1 çay bardağı su tencereye alınır.
    üzerine i limon suyu ve nişasta karıştırılarak eklenir.limon sos kıvamını
    bulana kadar pişirilir.fırından çıkan kekin ilk sıcaklığı çıkınca limon sos
    üzerine dökülür ve 1 gece buzdolabında bekletilerek ertesi gün servis yapılır.
    Read On 0 yorum

    İNCİRLİ KAYISILI BİSKÜVİ PASTASI

    Salı, Şubat 17, 2009

    MALZEMELER:

    2 p. petibör bisküvi
    1 çorba k. kakao
    1 çorba k. tozşeker
    1 çay b. süt
    100 gr. tereyağ
    1 çay b. ceviz
    6 incir
    6 kayısı
    150 gr. bitter çikolata
    HAZIRLANIŞI:
    2 paket petibör bisküviden 18 adet ayrılır. geri kalan
    bir karıştırma kabına alınır.bisküvileri kırmadan üzerine iri
    kırılmış ceviz,ince doğranmış kayısı ve incir, tozşeker, kakao
    ve süt ilave edilir. son olarak eritilmiş tereyağı da eklenerek
    bisküviler parçalanarak karıştırılır.daha sonra elle piramit
    şekli verilir. bir kaba kalan bisküvilerin yarısı dizilir.üzerine
    piramit konur.piramitin yüzeyi eritilmiş bitter çikolatanın bir
    kısmı ile sıvanır.daha sonra elde kalan bisküvilerle piramitin
    üstü kaplanır.en son olarak kalan eritilmiş çikolata pastanın
    tüm yüzeyine sürülür.bir süre buzdolabında bekletilerek üzerinde
    hindistan cevizi ile servis yapılır.

    Read On 0 yorum

    Popüler Yayınlar


    Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

    Pda Türkiye