Adıyla anılan tepe ve çay bahçesi İstanbul'a simge olmuş turistik mekanlarda biri. Eyüp Sultan Camii'nin yanındaki mezarlıkların arasından merdivenleri tırmanmaya başlarken, bir yandan Haliç'i muhteşem güzelliğini seyrediyor, bir yandan da ortamın yaydığı huzura eşlik ediyorsunuz. Yolun sonunda karşınıza tarihi Pierre Loti Kahvesi çıkıyor. Birkaç yüz yıllık geçmişe sahip kahve eşsiz manzarasıyla sizi alıp eski zamanlara, Cenevizlilere, Osmanlılara götürüyor..


19. yüzyılın sonlarına kadar Rabia Kadın Kahvehanesi olarak bilinen mekan daha sonra Pierre Loti Kahvesi olarak anılmaya başlamıştır. Kahve, yıllardır aşıkların, şehrin gürültüsünden kaçmak, huzur solumak isteyenlerin durağıdır. Asıl adı Julien Viaud olan Pierre Loti, 1850 yılında Fransa'nın Rochefort kentinde doğmuş, protestan ve küçük burjuva ailenin 3.cü çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Takma adını, katıldığı bir Okyanusya seferinde rastladığı kraliçe Pomare’nin nedimelerinin, ülkelerinde yetişen, gül anlamına gelen çiçeğin adını vermelerine borçludur. Loti, bahriye subayıdır. Mesleği sayesinde birçok yere gitmiş ve bu yerlerdeki güzellikler onun yazarlığını ön plana çıkarmıştır. Eserlerinde aşkı, umutsuzluğu ve hayatın sonu ölümü anlatmıştır. Loti, 1876 yılında görevli olarak Akdeniz'e açılır. Bu yolculuğu esnasında hayatında ilk defa İstanbul'a gelir. 1876 yılında deniz subayı olarak gelen Loti 7,5 ay süreyle İstanbul'da kalır. Tarihi kahveyi de o yıllarda keşfetmiştir. Pierre Loti'yi İstanbul’a çeken bir diğer unsur da kalbini kaptırdığı Osmanlı kızı Aziyade idi. Fransız yazar, yaşamının bundan sonraki diliminde 7 kere daha İstanbul’a gelmiş, Türkiye’yi yeni bir yurt olarak benimsemiştir. Türkçe öğrenmiş, Türkçe şarkılar bile söylemeye başlamıştır. Pierre Loti Türkiye seyahatleri süresinde sadece İstanbul'un manzaralarını seyretmiyordur. Onun hayallerinin temelinde Türklerle birlikte doğu hayatını yaşamak isteği vardır. Loti Türkiye'de İstanbul'dan başka sırasıyla İzmir, Bursa ve Edirne'yi de tanımıştır. Yazarın sürekli geldiği bu ünlü tepeye, adına saygı amaçlı düşünülerek Pierre Loti kahvesi adı verilmiştir. Ayrıca bu kahve, sanatçı ve ressamların ilham kaynağı olmuştur. Uzun yıllardan beri de değişmez yerini korumaya devam etmektedir.

Tarihi Kahvenin çevresinde, bölgeyi turizme kazandırmak amacıyla, Osmanlı-Türk mimarisine uygun olarak yapılmış otel olarak hizmet veren altı adet ahşap konak mevcuttur. Restoran ve kafenin tavanları kalemkarlar, nakkaşlar, duvarları ise Pierre Loti’nin tarihi resimleri ile süslenmiştir. Kahve, sabah 08:00 civarlarında açılıp, akşam 00:00 sularında kapanmaktadır. Pierre Loti Tepesi aşıkların uğrak yeridir. Özellikle yaz aylarında gelen konuklar, kalkanların yerine oturmak için adeta birbirleriyle yarış ederler. Halic'in muhteşem siluetini izlerken çayınızı büyük bir keyifle yudumlayıp, doyumsuz sohbetler yapabiliyorsunuz. Eğer sohbete dalmış, vaktin nasıl geçtiğini anlamamış ve karnınız açıkmışsa, restoranların birinde karnınızı da doyurabilirsiniz. Üstelik dışarıdan getirdiğiniz yiyeceklerinizi burada gönül rahatlığıyla atıştırabilirsiniz. Tepenin zevkini çıkartıp Eyüp’e isterken yürümek istemiyorsanız, Teleferikten faydalanabilirsizi. Eğer şimdiye kadar Pierre Lotiye gitmediyseniz, kahve bahane deyip mutlaka ve mutlaka bu muhteşem Tarihi Kahveyi ziyaret etmeniz gerekir.